30 Ağustos 2013

Dolapta beklemesin,kardeşim giysin!




Kurban olayım bu adrese bir bakın,yapabileceğiniz bi şey varsa yapın,yoksa bile duyurun! Benim çocukluğum hep bu yüzden üzülerek geçti,arkadaşlarımı kıskandığım için gizli gizli ağlayarak geçti,yamayla sökükle geçti.Ayıp değildi evet ama çocuktum ve bir çocuk için bunun acısı başkadır.
LÜTFEN!

24 Ağustos 2013

Ben geldim.



Öncelikle,bu şarkı .
Gelelim neden bu şarkı olduğuna...
Dönmeyi,yazmayı düşünmüyordum.Sadece ara ara girip takip ettiğim bloglara göz atıyordum.Zaten bilgisayarımı yanımda götürmüş olsam da yaz tatilini buralardan uzak geçirdim evde internet olmadığından.Sadece telefondan sosyal paylaşım platformlarında takıldım biraz.
Neyse.
Gittim çünkü bi çok şeye inancımı kaybetmiştim.En azından o zaman öyle düşünüyordum :) Eski sevgilim;Ferhat yani.Ayrılmış olmamıza rağmen iki hafta daha aynı evde yaşamamız gerekiyordu.Rica ettim,hemen başka birinin üzerine atlamamasını.Kırılacaktım.Tabi ki dinlemedi.Hollanda'da zaten bir sevgilisi olan hatunun tekiyle gece gündüz beraber takılmaya başladı.Bir gün patladım tabi.Birbirimize girdik.Sonrası çok çirkin...
Üzerime yürüdü.Gerçi o itiş kakıştan benden zararlı çıktı ama onun yerine ben utandım.Her gün kadına şiddete hayır diye kendimizi yırtıyoruz.Sayılardan,istatistiklerden bahsediyoruz.İsimler veriyoruz.Ama kendi başımıza gelince...Ne bileyim,öğrenim düzeyiyle alakası yokmuş gerçekten bunun,anladım.İnsan olabilmekle alakalı sadece.5 yıldır tanıdığımı sandığım o adam bile bunu yaptıysa kim neler yapmaz ki?
Ertesi gün bütün eşyalarımı toplayıp çıktım evden.Eşyaları bir hafta sonra boşalacak yeni evime bıraktım,kendim de gittim bir arkadaşıma.Ama nasıl...Küçücük oda,bavulların üzerinden atlayarak yaşıyoruz.Gece beni ezmenin eşiğinden döndü kız kaç kere,odadan çıkması için benim üzerimden atlaması gerekiyor çünkü.
Sonra...Yani 31 Mayıs demek istiyorum.Gezi günleri başladı.Aklım sadece Gezi'deydi artık.Önceleri sabah eyleme gidiyor,gece dönüyorduk.Sonra bir gece,herkes dağılıp en sona 20 kişi kadar kalınca,meydanda sabahlamaya karar verildi.Hayatımda ilk kez gece dışarda kalacağım..3-4 gibiydi saat,artık kaydım tabi ben alışkın değilim ki.Banklara geçtik.Hemen yanımda o oturuyordu.Dizlerine uzanacaktım aslında ama sığmadık banka.Göğsüne çekti beni.Bi şey düşünmedim tabi ki höst o kadar da değil devrim kardeşiyiz sonuçta :) bi ara telefonunu uzattı,''Numaranı yazsana'' dedi.Bende yine tık yok.Sonuçta yürüyüşleri düzenleyenlerden biri,haberleşiriz dedim.
Sonra başka bir gece. Bu kez gerçekten dizinde yatıyorum :) Sözde benimle ilgilenmiyor beyefendi,geriliyorum.Anladım tabi o bi kaç günde bi şeyler bi şeyler.Bakmıyor,konuşmuyor ama gece ilerledi,kırmızı şalımı kucağına bırakmıştım,dikkatlice örttü üzerimi.Ellerim buz gibi olmuştu,avcuna aldı,sıcacıktı :) Zaten iki elim adamın bir eline sığıyor! Eridim bittim,e biz de insanız di mi! :)
Sonra memleketine döndü.O gece mesaj attı.Ya hemen kötü düşünmesenizeee;sadece ortam nasıl dedi.Ama o mesajdan sonra bir daha susmadık biz.Uyumuyosak kesin konuşuyoruz :) Bir de tatlı,bir de sempatik...Aman aman.
Ha bu arada direnmeye de devam ediyoruz tabi.Etliyi sütlüye karıştırmamak lazım.O memleketinde.ben hala burada. :)
Neyse sonra 2 günlüğüne yanına gittim.Zaten gidecektim diyeceğim inanmayacaksınız ama valla gidecektim ya! Liseyi bitirdiğim şehirde yaşıyor zateeeenn :) Gittim. Ben iner inmez buluştuk. El ele yürüyoruz,oturuyorsak hep yan yana sarmaş dolaşız ama konuşulmuş bi şey de yok,benim içim içimi yiyor. Sonra bir gün canım nasıl kumpir çekmiş,gittik oturduk bi yere. Arkadaşı aradı. ''Sevgilimle oturuyoruz'' deyince ben tabi pert! :) Sonra keşke bana da sorsaydın geyikleri filan fıstık.
Sonuç olarak 2 ayı devirdik ve ben bu adamla 2 asır da yaşarım yani.Aşk nehoş çoğoş bi şey ya la!Tam da öldüm bittim aşka inanmıyom ben yalnız yaşıcam yalnız ölcem lan huysuz bekar cadı teyze olcam 5 tane de kedi alcam mahallenin çocuklarının ömrünü yicem bana neeeğ diye dolaşırken tanıştık,tekrar kendime geldiğimde körkütük aşık olmuştum :) 

16 Mayıs 2013

Bal...

Tanrım neden,neden bana her seferinde bunu yapıyorsun?Neden ne zaman her şey yoluna giriyor desem,hemen üzüyorsun beni?
Bal'a çok bağlanmıştım oysa.Oysa onu çok sevmiştim.Bal benim kedimdi.Arkadaşımın kedisinin yavrusuydu.Emmeyi bıraktığında gelecekti bana.
3 hatalık olacaktı bu cumartesi...Artık yok.Artık yok çünkü başka bir kedi onu parçalayıp yemiş!Tanrım...
Adı Bal'dı çünkü rengi baldı.Adı Bal'dı çünkü ben Duman'ın Bal şarkısını çok ama çok severim.Duman'ı biraz araştıranlar bilir;Bal,Kaan'ın daha sonra intihar eden sevgilisine yazdığı şarkıdır.Adını Bal koydum ve o da artım yok.Kendime o kadar çok kzıyorum ki;o kadar çok.Kaderiyle oynamışım gibi hissediyorum,adını koyarak ölümüne sebep olmuşum gibi...
Hoşçakal Bal...Affet beni miniğim...



Bu o.Bal.

14 Mayıs 2013

Para,para,para!



Bıktım ya bıktım artık!BIKTIM! Bu maddi sıkıntıda yaşam sürmek ne zormuş arkadaş.Ben bir çikolata alırken bile düşüneyim,annem telefonda savurganlığımdan dem vursun.Hayır lüks denebilecek bi sigara giderim var,onu da nelerden kısarak alıyorum!
Ev değiştireceğim.Evim cehennemin dibinde,çok uzak.Ekmek almaya giderken bile otobüse binmem gerekiyor.Derslere geç kalsam sıçtım,ölsem,hani kıçımı yırtsam yetişemem.
Yeni evin kirası 300 lira ama zaten bu ev için de 250 veriyorduk ve buna da zam gelecekti.Evet eşyasız ama kızlar eşyalarını bize bırakacak,hem de çok uygun bir fiyata.Ben de günlerce çamaşır yıkayamadığım için kokuşarak gezmeyeceğim mesela.
Allahım delireceğim.Delireceğim.Delireceğiiim!

11 Mayıs 2013

Anneler Günü & Güzel Haber

  Çok boktan günler geçiriyorum.Sebebi malum.Ama hayat bazen gerçekten çok güzel sürprizler yapıyor insana.
  Bugün anneler günü.Öncelikle,bu satırlarla karşılaşacak bir anne varsa eğer;anneler gününü kutluyorum :)
  Ve.Evet,orta okulda bir Türkçe öğretmenim vardı.Canımın içi.Ana yarısı.Bir öğrencinin hayatına girebilecek en değerli öğretmenlerden biri.
  12 olduğunda,anneler gününü kutlamak için mesaj attım.Ve...


Bir mesaj.
''Canım benim,çok teşekkür ederim.Bugün benim için çok önemli bir gün,4 günlük minik bir oğlum var ablası :) ''
Size yemin ederim,aylardır ilk kez bu kadar mutlu oluyorum.Şahane bir anne olacağından hiç kuşkum yok çünkü bize öyle olmuştu :)
Umarım sevgili oğlunuzun çok ama çok güzel bir hayatı olur...


9 Mayıs 2013

Yine bana Ferhat yine bana sinir stres

Öncelikleeee dün ev konusunda ve de eşyalar konusunda büyük anlaşma sağlandı! :) diğer kız delirdi ki biir nevi kendi kuyusunu kendi kazdı zaten.tam biz anlaştık,buna haber verdiler.aradı;''sen ne yapmaya çalışıyosun'' diye bağırıp kapattı.tabi bunu ordaki herkes duydu.ve son :D
Ama ben yine iyi değilim.Ferhat vakası tabi ki.Gecenin köründe bi arkadaşı(!) mesaj atmış,bak gecenin körü diyorum.''seni kimsenin üzmesini istemiyorum reyhan'' ''istersen hemen gelebilirim yanına'' bla bla.
Oldu o zaman canım.Sen yavşaklık yapmak için hiç bir fırsatı kaçırma.Bak sonunda kaçan balık nasıl büyük oluyor

8 Mayıs 2013

İnsanlar!

İnsanlar nasıl bu kadar çirkef olabiliyor,nasıl bu kadar iyi gizleniyor ve nasıl bu çirkefliği aniden ortaya çıkarabiliyor anlamış değilim.
  Ev arıyorum ve ev arkadaşım yoktu.Bi kızla tanıştım,sitelerden birinde.Beraber ev bakmaya başladık.Sevgilisinin üst katını istiyordu ama takdir edersiniz ki ben de istemiyordum.Kesinlikle o evi istiyorum gibi bi şey söylememişti,zaten söylese en baştan tanışmazdım.Yani madem beraber yaşanmaya karar verildi,beraber ev aranır,en uygunu seçilir,tutulur değil mi?
  Eşyalarını devredecek kızlar vardı,oraya gittik.Aslında sadece eşyaları alacaktık ama evin hem fiyatı uygun hem eşyalar için de hem de 2 oda dışında mutfaktan ayrı koccaman bir salonu var ve burada o şekilde başka ev yok.Neyse...
  Kız 3.ev arkadaşı istemiyordu,aklımdaki arkadaşımı söyledim,tanıştırdım.Her şeye tamam dedi.Veee...gecenin 2sinde bir mesaj;ben o evi istemiyorum,Sercanların üstünü tutacağım,eşyaları da alacağım,ister gel,ister gelme...
  E tabi insanların karşısında mahcup duruma düştüm mü zaten?Düştüm.Üstüne bi de bana ''eşyaları unut'' diye bir mesaj atmış.Höst.
  Ne olacağı bu akşam belli olacak.Bana şans dileyin,o evi çok istiyorum,eşyalar da çok uygun... :/
  

6 Mayıs 2013

6 Mayıs

Siz beyefendi,evet siz
Siz insanları,henüz gencecikken,aşık olmamışken,anne olmamışken,baba olmamışken katlettiniz
Siz Denizleri,Yusufları,Hüseyinleri,Mahirleri,Ulaşları,Sinanları,Erdalları öldürdünüz!
Siz beyefendi,evet siz
Siz Hrantları öldürdünüz
Sizden kabul etmediğiniz halde,sizden çok daha vatansever cümleleri öldürdünüz
Siz beyefendi
Siz şiirleri susturdunuz
Siz din adına
Allah adına yaktınız insanları
Siz türküleri susturdunuz
Siz beyefendi
Evet siz
Siz Uğurları aldınız bizden
Dürüst tek bir cümleye tahammülünüz yoktu
Masumiyete tahammülünüz yoktu
Çıkarlarınızın işlemediği hiç bir düzene tahammülünüz yoktu
Siz beyefendi
Siz neye inandınız?
Kimdi sizin Tanrınız?




















5 Mayıs 2013

Hayal(SİZ)


İnsanların hayalleri vardır değil mi,yapmak istedikleri?Farkında olsunlar ya da olmasınlar,yaşama bağlandıkları şeylerdir onlar.Bazıları yaşama gücünü onlardan alır ve her anın tadına vararak sürdürür hayatınıı.Bazıları tüm vakitlerini ona adar ve gerçek anlamda yaşamayı unutur.Ama öyle ve ya böyle herkesin hayalleri vardır değil mi?

Değil.Niye çünkü benim yok.Çünkü Ferhat'ı (evet adı bu) hayatıma almış ve geri kalan her şeyi tabiri caizse siktir etmişim.


Gerçi düşünüyorum da...Benim hayallerimi bağlayabildiğim tek bir duygu var:NEFRET

Önce babamdan nefret ettim.Evet tam anlamıyla nefret ettim ve 8.sınıfta deli gibi çalıştım ondan uzaklaşmak ve onun tüm hatalarının bedelini ödememek,o hatalara rağmen başarmak için

Sonra aşık oldum.İlk aşk...Sonra da ondan nefret ettim.Beraberliğimizin son anlarında kankamın memelerini ellemekle meşguldü de.

Ona inat çalıştım bu sefer.İstediğim şehre gittim.Kendimi ailemden kilometrelerce uzağa atmıştım.Sonunda başarmıştım(!)

Sonra,bomboş iki yılın sonunda sevgili eniştem bana nefret edilecek başka birini verdi.Ben 4 yaşındaydım ilk karşılaşmamızda.Çocuğu yaşındaydım!Ve o ne yaptı?Evet güzel tahmin.Taciz etti beni orospu çocuğu.Evden apar topar ayrıldım.Gecelerce kabuslardan uyuyamadım.Hala babamla ten temasımız olduğunda ürküyorum.

Neyse.2 yıl da ondan nefret ettim.Ve şimdi...Nefret etmek için elimde sadece Ferhat var.Ve kendimden ölesiye nefret edebiliyorum   bu yüzden ama ondan nefret edemiyorum.Bu yüzden...

Bugün Hıdrellez.Ve ben sadece tek bir dilek tutacağım:Hayallerimi ve onları gerçekleştirme gücümü geri istiyorum!Ve hayır,tüm gül ağaçlarına inat,dileklerimi minik bir sümbülün altına gömeceğim,her gün suladığım...



Fotoğrafa gelince:KIRMIZIDAN VAZGEÇMEK ZOR THY!

2 Mayıs 2013

Stres,stres,dört yanım stres

Ev arkadaşı bulmam lazım.Ev bulmam lazım.Adam evde rahat ötesi rahat,istediği oluyor ya.Böğüre böğüre ağlamak istiyorum ya.Hangisine ağlayacağımı bile bilmiyorum ama deli gibi ağlamak istiyorum.Ve nasıl kendimi toparlayıp bu işleri halledeceğim hiç bilmiyorum!

1 Mayıs 2013

Günler

   Günler anlamısz,boş,bomboş geçip gidiyor.Ben yine sadece kırgınlık biriktiriyorum,ben yine bir kaç ay sonra hatırladıkça canımı yakacak anılar biriktiriyorum.
   Dün ev ayırma konusunu açtım,sorun çıkarma ihtimaline karşı.Gerçi sevinerek razı olacağını da biliyordum ya;neyse,beklediğim gibi oldu yani hemfikiriz.Sevineyim mi üzüleyim mi?
   Dün saçlarımı kestirdim.Yıllar yıllar sonra yine kısa saçlıyım.Nasıl anlatsam bilemiyorum ama hoş bir model,ben çok beğendim :) Kadınlar için nasıl derler?Yeni saç,yeni hayat?Öyle bi şey.
   1 Mayıs bugün.İnanın hakkında tek bir cümle kurmak istemiyorum.İşçinin,emekçinin bayramı kutlu olsun diyene de münasip tarafımla gülüyorum.Ne bayramı be ne bayramı?Genco Erkal'ın halini gördüm,oturdum ağladım.Türkiye'de soluduğumuz biber gazı oranı oksijen oranını aşmış durumda.Milletvekilleri (milletin vekili oluyor bu adamlar)nden biri tutup bir diğeri hakkında ''senin leşini yere sereceğim'' diye açıklama yapıyor ki kendisi Madımak katillerinin de savunucu olarak biliniyor.Vatandaşın biri çıkıyor İnek Şaban tarihe gömmekten bahsediyor,mübarek Şaban ayına hakaret varmış.Yani böyle bir ortamda hangi bayramdan söz edilebilir ki?En güzeli de sevgili başbakanımızın açıklaması:kardeşçe,omuz omuza vs vs. Ha evet di mi ne güzel?

26 Nisan 2013

Kayır gider avuçlarından bir kalp,tutamazsın

Bazı şeyleri artık daha iyi anlıyorum.Evet aramız iyi,evet öpüşüyoruz koklaşıyoruz;her şey görünüşte çok güzel.Ama sadece GÖRÜNÜŞTE.Artık biliyorum.Bitirmem gerektiğini,çünkü mutlaka biteceğini ve devam edemeyeceğini biliyorum.Görüyorum,değişmeyeceğini görüyorum
Kalbimi en çok kıran şey gözünün devamlı başka bedenlerde olması ve ya sürekli yeni bir flörtün heyecanını araması.Bir filmde mi görmüştüm bir kitapta mı okumuştum hatırlamıyorum ama kadın şöyle diyordu:
Erkekler de kadınlar da aslında bir çok alternatifleri olduğunu bilirler.Ama severken,aralarındaki fark şudur;kadınlar bu alternatiflerin önünü kapatır.Erkekler kullanmak için fırsat yaratmaya çalışır.
Öyle mi?Bilmiyorum.Ama öyle ve ya böyle;bu iş bitiyor.Yavaş yavaş,canımı yaka yaka bitiyor.Anı yaşamak pek bana göre değil böyle bir durumda.Ona belli etmiyorum ama o da anlıyor bence.Zaten onun da istediği bu bir yerde.
Çok acı değil mi?Onu 5 yıldır tanıyorum.Onunla 3 yıldır beraberim.Beraber büyüdük.Çok şey paylaştık.Ve şimdi 2 yabancıya dönüşeceğiz.Bunlar hiç yaşanmamış gibi.Hiç sevişmemişiz,hiç uyumamışız,hiç gülmemişiz beraber ya da hiç ağlamamışız gibi...Hayret,ağlatıyor bu cümleler.Ama bu can acısına daha fazla dayanılır mı?
Belki çok erken diyeceksiniz,sadece 20 yaşımı sürüyorum sonuçta.Ama bu o kadar farklı ve o kadar özeldi ki...Zannetmiyorum artık;yeniden bunu yaşamayı göze alacağımı.Oradan oraya savrulup duracağım bundan gayri.Ama güçsüzlükten olmayacak bu;sadece yerleşikliğe veda ediyorum.
Henüz bunu sana söyleme vakti gelmemiş de olsa;hoşçakal sevgili'm...gidiyorum.

24 Nisan 2013

Ailesel-Ziyaretsel :)

Harika bir gece geçirdim.Hüzün yok,kafa karışıklığı yok,...Her şey mükemmeldi :) Benim bir arkadaşım var;tanıdığım en masum,en dürüst,kalbiyle dili aynı kelimeleri söyleyen insan sanırım O :) Meleğim benim,abartmıyorum,gerçekten öyle.Ağzından olumsuz bir tek cümle duymadım şimdiye dek.Oysa çok zor bir hayatı olmuş.Almanya'da doğup büyümüş,annesi ile babası ayrılmışlar,yeni bir başlangıç için Türkiye'ye gelmişler ama dili doğru düzgün bilmiyor,Türk Eğitim Sistemi'nden çok çok farklı bir sistemde eğitim görmüş.Üstelik orada Türk olduğu için dışlanmış,burada da Avrupalı diye görülüp dışlanmış.Ama o hepsinin üstesinden gelmiş,gelmeye devam ediyor :) Burada minicik bir evde anne-kız yaşıyorlar.Çok güzel sohbet ettik,her şeyden bahsedebiliyorlar,çok açıklar :) Mesela oturduk O erkekte kıl sevmem her yerini alsın dedi,annesi sırtında kolunda olmasın ama tamamını alırsa kadınla mı beraberim erkekle mi anlamazsın ki dedi,ben de annesine katıldım,güldük eğlendik :)
Şu an çok mutluyum,çoook :) Canlarım benim,çok seviyorum sizi.Umarım siz de benim için böyle düşünmüşsünüzdür....

21 Nisan 2013

Kitap Listem

   Allah'ım bu ne?Bugün 3. kez yazıyorum,saat de henüz 3 bile olmadı.Neyse,yalnızlık başa bela.Sevgili öküzüm(öküz dediğime bakmayın,şu an gayet iyi hisler içindeyim,sadece henüz başka bir ad uyduramadım) arkadaşında,yarınki planktonoloji sınavına çalışıyor.Umarım doğru yazmışımdır :D
   Şimdi;benim minicik bir defterim var.Üzerindeki saçma sapan yazıları Atatürk'ün güzel bir fotoğrafıyla kapattığım bir defter.O defteri iki taraflı kullanıyorum.Bir tarafında okunacak kitaplar var;diğerinde izleyeceğim filmler.Gel gör ki ben kaç zamandır bu listeye devam etmeme ve listenin burdan Bağdat'a yol olacak kadar uzamasına rağmen (Niye Bağdat?Onu da bilemedim) rast gele film izlemeye ve kütüphaneye gittiğimde gözüme çarpan kitapları alıp çıkmaya devam ediyordum.Bugün o minicik küçücük defterin bende yarattığı vicdan azabı dev oldu gitti,pes dedim.Neyse ki okulun kütüphanesinin sitesinden kaynak taraması yapılabiliyormuş.Listedeki kitaplardan 5 tanesini seçtim,okulda da varmış onlar,bir dahaki gidişimde onları alacağım.Malum öğrenci bütçesi,istediğim bütün kitapları almaya kalksam hayatımın geri kalanı onların borcunu ödeyerek geçer :D
   İşte o kitaplar:


Sanırım Müjde Ar'ın oynadığı film bu kitaptan uyarlama.




D&R'dan:

Yedinci ve en tesirli bıçak darbesi ensesine gelir boynu sağa doğru bükülmüştür. Dervişler yere kapanmasını bekleye dursun. Şems Hz. Peygamberin şu hadisini sesi boğuk mırıldanır: “Allah’a kavuşmayı isteyeni Allah da sever” Dervişlerden birisi sırtına tekmeyi vurur. Yüzüstü taş zemine kapanır, dudağı patlamış, dişleri zemine dökülmüştür Siyah feracesi kanlar içinde bordoya dönmüştür. Saçlarından tutarak kafasını kaldıran dervişin niyeti Şemsin başını gövdesinden ayırmaktır 
Baş derviş engeller. Bırakın son nefesini versin. Sonra da en yakın bir kuyuya atın. Kıyafetine sarp atın. 

Avluyu yıkayın. Sabah ile yola çıkarız. Şems hala son nefesini vermemiştir Sille taşının üzerindeki başını hafifçe göğe kaldırır ve: “Allah ne güzel sevgilidir. Rabbim sana aşığım. Ve bu canı sana hediye ediyorum.” Mevlana içeri girer, mendili koklar eli titreyerek açar. İçinden san kağıda yazılmış bir not çıkar: “Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için 
ölmek ne demekmiş.” Mevlana olduğu yere düşüp bayılmıştır.Geceden sonra doğan ve kalplerin çöllerini cennetlere çeviren bir gözyaşı bu. Çoraklaşmış ve çöle dönmüş kalpler; açın sadrınızı! Aşkın gözyaşları, serin serin, sağanak sağanak, üzerimize damlıyor; bakın gökyüzüne, nasılda aşk yağıyor..



İkinci Dünya Savaşı’nın ünlü isimlerinden İngiltere Başbakanı Churchill  anılarında der ki nbsp; “Eğer Hitler’in ‘Mein Kampf-Kavgam’ isimli kitabını ciddiye alarak okumuş olsaydık  İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına engel olurduk…” 



''Epeydir yazmayan ayyaş bir şairle hayattan çoktan vazgeçtiği halde son noktayı koyamayan genç bir musahhihe, Diyarbakır'a yaptıkları tren yolculuğunda eşlik ediyoruz bu romanda. İstasyonları birbiri ardında geçerken Türkiye'nin yakın siyasi tarihi de yavaş yavaş seriliyor gözlerimizin önüne, hem de sesi bize genellikle ulaşmayan aktörlerin ağzından. Murat Uyurkulak bu ilk romanında çok güç bir işi başarıyor: acıklı olduğu kadar komik, eleştirel olduğu kadar yandaş, hüzünlü olduğu kadar ümitli olmayı.''
Kitabın tanıtımı bu,Metis'ten.



Farkında olmadan seçtim ama Irene bir Yahudi'ymiş ve kitap Nazi işgalinden bir gün önce başlıyormuş.

Hadi bana rast gele.



Ayrılık Sevdaya Dahil

Ayrılık Sevdaya Dahil

Acilmis sarmasik gulleri kokulariyla baygin 
En gorkemli saatinde yildiz alacasinin 
Gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader 
Uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin 
Ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari 
Mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan 
Onu cok ariyorum onu cok ariyorum 
Heryerimde vucudumun agir yanik sizilari 
Bir yerlere yildirim dusuyorum 
Ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan 
Ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu 
Gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus 
Tedirgin gulumser 
Cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili 
Hic bir ani tek basina yasayamazlar 
Her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili 
Telasli karanlikta yumusak yarasalar 
Gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu 
Yildizlar inanilmiyacak bir irilikte 
Yansimalar tutmus butun sahili 
Cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var 
Oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil 
Cunku ayriliklar da sevdaya dahil 
Cunku ayrilanlar hala sevgili 
Yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik 
Hava agir toprak agir yaprak agir 
Su tozlari yagiyor ustumuze 
Ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir 
Eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani 
Karanlik coktu denize 
Yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin 
Ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin 
Kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan 
Bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince 
Simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice 
Yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak 
Bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina 
Benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle 
Sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz 
Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz 
Hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi 
Tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi 
Hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek ASKIMIZ 

Favori Karakterlerim-Damon Salvatore

Söyleyeceğim ama bu konuda tamamen hormonlarım etkisinde olduğumu söylemem gerekiyor:
                                                                     Damon Salvatore.





Başka bir şans da bırakmıyor çoğu kadına zaten :) O yaramaz çocuk ifadesi,o yandan çarpık gülüşü,onun altındaki iyiliği,...Evet tam bir klişe ama ben de böyle klişelere bayılıyorum :)

Yep yep,canımsın İan Somerhalder.







                                                              Malum gülüş











The Vampire Diaries izlerken şu kıza kıl olduğum kadar kimseye kıl olmadım herhalde :D Gerçekten sevgili olmaları ise hiiiç değinmek istemediğim bir konu zira bundan,çok değil 2-3 yıl önce olsaydı paçoz sürtüüüük diye yıkardım buraları :D


Okuyamadım-Yıkıntı Çiçekleri

Dün gece bu kitabı okumaya çalıştım.Benim yetersizliğim mi yoksa kitapla ilgili bir sorun mu bilmiyorum ama ciddi anlamda kitaba dair hiçbir şey yok şu an bende.Gerçi biraz da uykum vardı;onun etkisi mi diyerek bugün bir daha el atmayı planlıyorum.Ama en başta rahatsız olduğum bir konu var ki o da şu;kitapta çok fazla mekan ismi geçiyor.Mesela yazar sinemaya gittiler demiyor da;Studio Cujas'a gittiler diyor,o neredeydi bu nerdeydi diye düşünürken kitaba konsantre olamadım.Mekanlar kitapta önemli bir yer tutuyor zaten,bahsettiği her mekanı en az 2 paragrafla uzuuun uzuuun anlatıyor.Yok yok benim çok kafam karıştı.Altı üstü 111 sayfa bakalım bugün halledebilecek miyim.Evi toplamam,bulaşık yıkamam falan gerekiyor zaten;malum yarın önemli bir misafirim var :D

20 Nisan 2013

Favori Karakterlerim

Ben buraya yazarken çok eğleniyorum biliyo musunuz?Hehe.Unutmazsam bu başlığı devam ettiririm.İlki Harry Potter'dan ev cini Dobby :)




Ne Demiş?

Pembe Şeker;

Mutlu olmaya çalışıyorum: "Yaptıklarımla, yapamayacaklarımla ve yapmayacaklarımla"...

demiş.Tüm kalbimizle katıldık.

Ben Kedileri Çok Severim

E yani artık bunalım bunalım takılmaktan sıkıldım.Reyhan pazartesi akşamı yemeğe geliyor.Kibarlığımla öldiriciiim :) Bir de İrem vardı ki muhabbetini yaptıkları konu da grup...Te Allahım neyse bak çirkinleşmiyorum;onun icabına tamamen onun tarzında baktım,şimdi yazdığı mesajları insanların görmesi korkusuyla götüm götüm yaşamakta.Ben dediiiim,beni bu noktaya getirmeyin dediiim,beni hanım kız çizgimden kaydırmayın dediiim,beni çirkefleştirmeyin dediiiim,...Dinlediler mi?Hayır.İyi o zaman,sonuçlarına katlanırlar.

Kapat konuyu kapat kapat kapat!(Evet anlayabileceğiniz gibi al bunu al al al repliğinden esinlendim biraz :))





Şimdiiii.Ben kedileri çok severim.Bi kere köpekler gibi ölesiye sadık değiller.Akıllılar yani anlatabiliyo muyum?Bakarsanız,ilgi gösterirseniz kalırlar,yoksa fiuvvvv!Öyle sürekli yalakalık da yapmazlar.Canları isterlerse sevdirirler kendilerini,canları istemezse giderler.Yalnız sezgileri çok kuvvetli ya;ne zaman üzgün süzgün depresyonda olsam Pamuk ve Yağmur (Arkadaşlarımın kedileri) hemen dibimde biterlerdi.Sarılıp ağlardım falan,yavrucaklar pati bile atmazdı yani o derece bi uysallık :D Pamuk yalnızca kızıştığı dönemlerde sorun yaşatırdı da Yağmur tanıştığımızda bebekti daha,tarafından tırmalanmışlığım çoktur :)

Bu arada Pamuk kızımız sonunda anne oldu,ben de büyük teyze oldum amanın amanın :) Gitsem de görsem diyorum,buraya iki saat mesafede bir yerde,uzak değil yani :) Yani İzmiir hesabıyla mesela,akşam vakti Buca'dan Alsancak'a gitmek gibi örneğin :)

Neyse ne diyordum?Ha evet kedileri çok severim.Öğrenci evinde yaşadığımdan,ailem uzakta olduğundan ve otobüsler kedileri uyuşturulması şartıyla kabul ettiğinden henüz bir kedi-sahibim olmadı ama yerleşik hayata geçişimin ilk anından  itibaren benim olacak bir tanesi :)

Adı da Gece olacak.Oya Baydar'ın Kedi Mektupları'nı okumanızı da bu vesileyle önereyim,patiler,bıyıklar,titreşimler uyuştuktan sonra neden çıksın ki kavgalar :)





19 Nisan 2013

Aynı Evde Doğal Olarak Ayrılamamak

  Barıştık.Yani beklenen oldu ama şu an sinirden uyuyamama halindeyim ve daha da önemlisi bunu çaktırmamak durumundayım.
  Şimdi şu yemek yerken arayıp bizimkinin onu bilmem nereye bırakmasını isteyen kız vardı ya.Hah işte onunla hala arkadaş olduğunu iddia ediyor ve fakat bunların biz ayrıldıktan sonra konuşmalarını okudum.Kız tavşan almış çok tatlıymış ay mutlaka görmesi gerekiyomuş.Bizimkinin yanıtları aynı muhteşem bak şimdi çıkıp gidecekmiş hem takılırlarmış güzel olurmuş.Ay yemin ederim daha fazlasına tahammül edemedim ve bakmadım yoksa kim bilir neler vardı.Tabi bunları okuduğumu bilmiyor.Biraz ağzını aradım,dertlleşmişlermişmişmiş.
  Sen beni salak mı sandın çocuğum!Ben ne yaptım peki?Tuttum kıza mesaj attım bizimkinin telefonundan.''Canım ben bıdıbıdı,Ferhat'la sorun yaşadığımız günlerde ona ok destek olmuşsun zaten ben de kaç zamandır seninle tanışmak istiyordum müsaitsen pazar akşamı yemeğe bekliyoruz seni :) '' gülüşe bak gülüşe.Onu hanım kız çizgimin altında ezim ezim ezmezsem bana da deli gemi demesinler.Sen kendini ne sanıyorsun kızım ya,deli dalgamda boğarım seni!
 
  Hayır bi de neden kızı suçluyorsam;yavşaklık sevgilimin kumaşında var,sanki bilmiyorum.Ama onun için daha çirkin planlarım var;okuyan olursa kendimden iyice kaçırmayayım diye saklıyorum :D Ulan öküz,ikinizin de burnundan getirmezsem bunu var ya.
  Bi de kızın sevgilisi var anasını satayım Hollanda'da mı ne.Uzak mesafe yaramamış galiba.
  Resmen sinirden saçmalıyorum şu an var ya.Adam da bütün gece öptü kokladı gitti uyudu sonra bakar mısın yüzsüzlüğe?Şeytan diyo git boğ yastıkla.

17 Nisan 2013

Ayrılık Sonrası Aynı Evde Yaşamak

Valla biraz tuhaf.Beni işkillendirecek,meraka düşürecek,kafamı yoracak ne varsa yapıyor.Misal:Bugün benim de işlerim vardı.Ne işin vardı lan göt?En fazla koca götlü Reyhan'ınla takılmışsındır.Ya beni kötü kötü konuşturuyor ya.
Sınavına çalışıyordu,yardım ettim.Yardımı teklif eden de bendim.Neden demeyin,şahsen ben kendime diyorum ama yanıt alabilmiş değilim.Yumuşuyor muyum ne?Aman ne bileyim amk,çok karışık ya.
Herkes düzelecek diye başımın etini yiyor ama bence ikimiz de bu durumdan memnunuz.Yani tabi 3 senelik birlikteliğin getirdiği bazı durumlar var ama ben yokken eve iki kız atıp bakar başının çaresine.Ne kadar çirkinleştim değil mi?E ne yapayım,hayat çok boktan.
Bugün Barış Manço Şarkıları konseri vardı.Çok güzeldi.Klarnet çalan çocuğu paket yapıp bana gönderin;onu pamuklara sarmalar sarar,ne sitem ne keder kalbini yorarım.Arada bana klarnet çalsın yeter.Bi de bi akademisyenin çocuğu Arkadaşım Eşek'i söyledi.Çok tatlıydı be.Hazır yapılmışı varsa bi tane de ondan istiyorum :D

16 Nisan 2013

Hayır İstemem Bir Başkasını,Yalnız da Ayağa Kalkabilirim

Ayrılık 2

Evdeyim.Bizim evimizde.Bizim.Ortada biz diye bir şey kalmadı oysa ki.Bu bloğa başlarken,bunları yazacağımı hiç düşünmemiştim.Ayrılığımı...Terk edişimi...Arka planda Cem Adrian var:Anlayamazsın,anlatamazsın,kelimeler yetmez bazen.Durduramazsın,durduramazsın,kayar gider ellerinden bir kalp,tutamazsın.

Ne yazacağımı bilmiyorum.Nasıl nefes alacağımı da bilmiyorum.Ben onsuz nasıl yaşanırdı çoktan unutmuştum.Onsuz bir hayat var mıydı gerçekten?Onsuz da devam ediyor muydu?Edebilir mi?Özenle giyinmek,makyaj denen maskenin arkasında olmak uykusuzluğumu,ağlamaktan şişmiş gözlerimi,onsuzluğumu gizleyebilecek mi?Büyümek kayıpların üstünde yükselmekse neden büyüyoruz ki?Yok mudur bunu durdurmanın bir yolu?

Nefes alamıyorum.Okula gitmem gerekiyor ve ben beş dakika aralıklarla ağlarken onca saati nasıl geçireceğim bilmiyorum.Eve gelemem.Onu göremem.Dayanamam.Kendime nasıl hakim olacağım ben?Ama bu kez oynamayacağım,hayır.Daha önce hem ona,hem diğerlerine karşı oynadım hep.Umrumda değilmiş gibi yaptım,üzülmüyormuşum gibi,kalbim ezilmiyormuş gibi,gerçekten gülüyormuşum gibi.Bu kez oyun sadece ona karşı.Çünkü hep onun kollarında son buldu o yapmacık umursamazlık.Bu kez insanlara dökeceğim hüznümü,tutmayacağım içimde.Ancak böyle onun karşısında güçlü durabilirim.Ah,içimdeki bu umudu nereye saklayacağım peki?Yine gelsin,saçlarımı okşasın,koklasın,öpsün,ellerimi tutsun,sımsıkı sarılsın,öyle uyusun isteklerimi nerede,kimde bırakacağım?Hadi yine bir sevgilim olacak diyelim;babam,abim,dostum kim olacak?Kim tamamlayabilir ki beni onun gibi?

Ah çocuk.SEN BİZE NE YAPTIN?

15 Nisan 2013

Ayrılık

  Beraber yaşadığımız evi terk ettim.Buradan ayrılacağım diyerek çıktım ama annesi beraber yaşamamıza itiraz ettiğinde,ne olursa olsun sorun çıkarmayacağıma dair söz vermiştim,o yüzden tükürdüğümü yalayıp geri döneceğim.Arkadaşımın ev arkadaşının odasındayım şimdi.Eve doğru düzgün uğramadığı için,yatağında.Oda buz gibi,benim içimse daha da soğuk.
  Geçen yaz tercih döneminde ayrıydık.Ona gel beraber gidelim demedim,aynı evde yaşayalım da demedim.Tek hatam,o bunları önerdiğinde kabul etmekti.Böyle mi olmalıydı,bunun için miydi yani?Ben ailemi bunun için mi kandırdım,bana öfkelenip sandalyeyi parçalasın,Allah belanı versin diye bas bas bağırması için mi?
  Hani her şeyde bir hayır vardı?Aynı şehirde olma ihtimalimiz çok düşüktü ve ikimiz de burayı kazandığımızda hayır var sanmıştım.Ama yok,sadece BOK VARMIŞ.Her şey ben daha çok acı çekeyim diyeymiş.Daha çok şey yaşayalım,benim için unutmak ekstradan 1 seneyi de kapsasın diyeymiş.
  Ağlamaktan gözlerim acıyor artık.Uyuyamıyorum.Uyuyamayacağım da galiba gecenin devamında da.Ne halt edeceğime karar vermem gerekiyor zaten.Şey diye düşünüyorum:Zaten bir buçuk ay sonra okul kapanacak.O zamana kadar evi otel gibi kullanırım.Okulun kütüphanesindeki çalışma salonu 7/24 açık.Hem boka batırdığım dersleri de toparlama fırsatım olur.
  Ama bunları düşündükçe daha kötü oluyorum.Allahım onca emek,onca çaba bunun için miydi?Katlandığım onca saçmalığa,içime attığım onlarca olaya rağmen nasıl bu hale geldik?3 yıl oldu birlikteyiz,bize ne oldu?Tanrım,bunu hak edecek ne yaptım?Onu çok sevmekten başka ne yaptım?Neden ilişkim onu bu kadar çok severken bitmek zorunda?NEDEN!


bitti...

14 Nisan 2013

Okudum

Zaten kitaplarıma dair iki ayrı defter tuttuğum ve defterle kalemden oluşan günlüğüme :) yorumlarımı yazdığım için kitaplar hakkında bi şey yazmıyorum ama en azından hangilerini okudum söyleyeyim dedim.Maksat yazmak olsun yani :)

Prosper Merimee-Carmen



Ayla Kutlu-Cadı Ağacı



Peyami Safa-Sözde Kızlar



Pınar Kür-Küçük Oyuncu



Marc Levy-Sizi Tekrar Görmek



Kitapçı Dergisi

Şimdi ben minicik küçücük bir şehirde yaşadığımdan,dergi burada yoktu.Daha önce hiç okumadım ama tercihlerine güvendiğim bir kaç arkadaşımın okuduğunu biliyordum.Adıyla beni baştan cezbetmişti de zaten;kitap deyin,Çin'de de olsa gider bulurum :) Hemen derginin Facebook sayfasına mesaj attım.Yayın yönetmeni yanıtladı :) Veeee sadece benim için her ay buraya 1 adet gönderecekler.Bu kadar ilgi olmalarına şaşırdım,bir kişi deyip görmezden gelmedikleri için çok mutlu oldum.Yarın elimde olacak,çok mutluyum çoook!

Hastayım hasta ama bir çorba yapanım yok :(

Hastayım,tir tir titriyorum.Tam bahar geldi,en şifayı kaptım,oldu mu şimdi hıı oldu mu?

Dünkü doğum günü muhabbeti pek güzel geçti.3 çift ve bir solo takılan arkadaşımız olarak muhabbetin,şarkının,türkünün dibine vurduk.

Çok sevgili Avrupalı kankam hediyelerin dibine vurdu.Kardeşi annesine,babasına,arkadaşlarına,öğretmenlerine bissürü bissürü mektup yazdırmış bence en anlamlı hediye oydu.Salya sümük moda girdi zaten,kocaman kocaman kanlı yaşlı gözleriyle bütün fotoğraflarda acayip çıkmayı da başardı böylece :D

Beraber dolaşırken gördüğümüz ahşap kapaklı,sayfaları sarı saman kağıdından bir defter görüp çok beğenmişti.Ben de onu aldım.Sevgilisi Türkiye'nin kuzey ucunda ve biz de güney ucunda olduğumuzdan,ayrı oldukları sürede günlükler tutup buluştuklarında birbirlerine veriyorlar.Onun için kullanacak defterini muhtemelen.

Ama yani olan da bana oldu :D Alkolün etkisiyle başlayan baş ağrım hala geçmedi.Bir de evimin direği gözümün bebeği ve bu aralar son derece gergin olduğumuz öküzümden kaptım şifayı.Burun tıkalı,hava ışıl ışıl pırıl pırılken ben donuyorum!Ve tabi ki adam yine evde yok,bilmem nerde kamp varmış oraya gitti.O motorun tepesinde bi türlü iyileşemiyor doğal olarak.Beni de hasta ediyor sürekli(gerçek anlamda :P :)

Evde de yapılacak yığınla iş var.Dünün dağınıklığı,bulaşıkları olduğu gibi duruyor.Dolabı temizlemem,yerde anlamsızca oraya buraya dağıtılmış kitaplarımı düzenlemem ve uzuuun bir ödevi bitirmem gerekiyor ama sanırım hepsi kalacak.Duşa girecek takati bulursam şükredeceğim halime.


Putin&Putout



Hollanda’da bir LGBT örgütü, Rusya’nın

 “eşcinsellik propagandası”nı yasaklayan

 yasasına karşı bir kampanya başlattı. “Putin

A Rainbow” adlı kampanyada COC Nederland,

 Rusya Devlet Başkanı Putin’in gökkuşaklarıyla

 süslü resimleriyle yasayı protesto ediyor.

13 Nisan 2013

Doğum günü&Biten Vizeler&Bitmeyen Oyunlar:Şişe Çevirmece


Şu an tam böyle görünüyorum.Niye?Çünkü bir vize haftasının daha sonuna gelmiş bulunuyoruz.Ben mi sınava girdiiim yoksa onlar mı bana girdi tartışmaya açık bir konu tabi.İlk sonuç açıklandı,95.Ama bi sorun ben denen hala bana girenlerden bahsediyorum?Çünküm bu sadece ve sadece başlangıç seviye İngilizce'nin notu.Ühüüü asıl bombalar daha patlamadı.Şimdi ise bu hallerdeyim:

Dün yazmayı bırakıp evi toparlamam gerekti de.İnsanın kankisinin doğum günü olması çok zor kardeşim.Doğum günüsüz arkadaş istiyorum!
Dün bizde oturduk,sohbet muhabbet,şişe çevirmece.Ayıptır söylemesi çok elit bi lise hayatım vardı da bu oyunlar hep içimde kalmıştı işte.Tabi oyun nasıl bitti?Bizim,benim evin öküzüyle kavga etmemle bitti.Hemen anlatıyorum:Efenim münasebetsiz kızın teki mesaj attı mesaja yanıt verilmeyince aradı bunu cınıııım dışarda mısın beni bilmem nereye bırakır mısın diye.Zaten kılım,bi kere fakültelerine gittim bunların,selamlaşmadılar bile.Hayırdır dedim,o kadar samimi değiliz dedi.Hani samimi değildiniz amk selamlaşmadığın insan seni bunun için arayacak cesareti nerden buluyor?Neyse bi şekilde kapandı konu ama soğuğuz hala.Dedim sen beni unut,doğru düzgün davranmayı öğrenene kadar.Tabi bu halim ne kadar devam eder bilinmez zira öpüp koklayıp yanaklarını mıncırasım var çok fena be. :(

Neyse kankaciğmin doğum günüsü bugün.Akşama bizim bahçede mangal partisi üzerine pastalar,mumlar falan bi şeyler planlıyoruz bakalım.Sevdiceği de tee İstanbullardan geldiği için çok memnun bizim Avrupalı.Ay bu Avrupalı muhabbeti de ayrı olay.Şimdi benim malum kıl hocamın dersinde tanışma faslında,kızcağız Bahçelievler'de mi ne oturduğundan ve çoğu kişinin ordan haberi olmadığını düşündüğünden Avrupa yakasında diye söz başladı,yerini tarif edecekti.Bizim malum hoca da atlad hemen oooo Avrupalıyım diyo yani kız beğenmiyo buraları diye.Bizimkinin adı da Avrupalı kaldı tabi,ota boka hepimiz atlıyoruz ooo kız Avrupalı tabi beğenmiyo buraları diye.Yalnız hatun köken olarak Sivaslı o da ayrı muhabbet :D
Kankaciğim sen bunu göremeyecek olsan da çok hepi börtdey canım benim yerim lan senin koca gözlerini :)