26 Nisan 2013

Kayır gider avuçlarından bir kalp,tutamazsın

Bazı şeyleri artık daha iyi anlıyorum.Evet aramız iyi,evet öpüşüyoruz koklaşıyoruz;her şey görünüşte çok güzel.Ama sadece GÖRÜNÜŞTE.Artık biliyorum.Bitirmem gerektiğini,çünkü mutlaka biteceğini ve devam edemeyeceğini biliyorum.Görüyorum,değişmeyeceğini görüyorum
Kalbimi en çok kıran şey gözünün devamlı başka bedenlerde olması ve ya sürekli yeni bir flörtün heyecanını araması.Bir filmde mi görmüştüm bir kitapta mı okumuştum hatırlamıyorum ama kadın şöyle diyordu:
Erkekler de kadınlar da aslında bir çok alternatifleri olduğunu bilirler.Ama severken,aralarındaki fark şudur;kadınlar bu alternatiflerin önünü kapatır.Erkekler kullanmak için fırsat yaratmaya çalışır.
Öyle mi?Bilmiyorum.Ama öyle ve ya böyle;bu iş bitiyor.Yavaş yavaş,canımı yaka yaka bitiyor.Anı yaşamak pek bana göre değil böyle bir durumda.Ona belli etmiyorum ama o da anlıyor bence.Zaten onun da istediği bu bir yerde.
Çok acı değil mi?Onu 5 yıldır tanıyorum.Onunla 3 yıldır beraberim.Beraber büyüdük.Çok şey paylaştık.Ve şimdi 2 yabancıya dönüşeceğiz.Bunlar hiç yaşanmamış gibi.Hiç sevişmemişiz,hiç uyumamışız,hiç gülmemişiz beraber ya da hiç ağlamamışız gibi...Hayret,ağlatıyor bu cümleler.Ama bu can acısına daha fazla dayanılır mı?
Belki çok erken diyeceksiniz,sadece 20 yaşımı sürüyorum sonuçta.Ama bu o kadar farklı ve o kadar özeldi ki...Zannetmiyorum artık;yeniden bunu yaşamayı göze alacağımı.Oradan oraya savrulup duracağım bundan gayri.Ama güçsüzlükten olmayacak bu;sadece yerleşikliğe veda ediyorum.
Henüz bunu sana söyleme vakti gelmemiş de olsa;hoşçakal sevgili'm...gidiyorum.

24 Nisan 2013

Ailesel-Ziyaretsel :)

Harika bir gece geçirdim.Hüzün yok,kafa karışıklığı yok,...Her şey mükemmeldi :) Benim bir arkadaşım var;tanıdığım en masum,en dürüst,kalbiyle dili aynı kelimeleri söyleyen insan sanırım O :) Meleğim benim,abartmıyorum,gerçekten öyle.Ağzından olumsuz bir tek cümle duymadım şimdiye dek.Oysa çok zor bir hayatı olmuş.Almanya'da doğup büyümüş,annesi ile babası ayrılmışlar,yeni bir başlangıç için Türkiye'ye gelmişler ama dili doğru düzgün bilmiyor,Türk Eğitim Sistemi'nden çok çok farklı bir sistemde eğitim görmüş.Üstelik orada Türk olduğu için dışlanmış,burada da Avrupalı diye görülüp dışlanmış.Ama o hepsinin üstesinden gelmiş,gelmeye devam ediyor :) Burada minicik bir evde anne-kız yaşıyorlar.Çok güzel sohbet ettik,her şeyden bahsedebiliyorlar,çok açıklar :) Mesela oturduk O erkekte kıl sevmem her yerini alsın dedi,annesi sırtında kolunda olmasın ama tamamını alırsa kadınla mı beraberim erkekle mi anlamazsın ki dedi,ben de annesine katıldım,güldük eğlendik :)
Şu an çok mutluyum,çoook :) Canlarım benim,çok seviyorum sizi.Umarım siz de benim için böyle düşünmüşsünüzdür....

21 Nisan 2013

Kitap Listem

   Allah'ım bu ne?Bugün 3. kez yazıyorum,saat de henüz 3 bile olmadı.Neyse,yalnızlık başa bela.Sevgili öküzüm(öküz dediğime bakmayın,şu an gayet iyi hisler içindeyim,sadece henüz başka bir ad uyduramadım) arkadaşında,yarınki planktonoloji sınavına çalışıyor.Umarım doğru yazmışımdır :D
   Şimdi;benim minicik bir defterim var.Üzerindeki saçma sapan yazıları Atatürk'ün güzel bir fotoğrafıyla kapattığım bir defter.O defteri iki taraflı kullanıyorum.Bir tarafında okunacak kitaplar var;diğerinde izleyeceğim filmler.Gel gör ki ben kaç zamandır bu listeye devam etmeme ve listenin burdan Bağdat'a yol olacak kadar uzamasına rağmen (Niye Bağdat?Onu da bilemedim) rast gele film izlemeye ve kütüphaneye gittiğimde gözüme çarpan kitapları alıp çıkmaya devam ediyordum.Bugün o minicik küçücük defterin bende yarattığı vicdan azabı dev oldu gitti,pes dedim.Neyse ki okulun kütüphanesinin sitesinden kaynak taraması yapılabiliyormuş.Listedeki kitaplardan 5 tanesini seçtim,okulda da varmış onlar,bir dahaki gidişimde onları alacağım.Malum öğrenci bütçesi,istediğim bütün kitapları almaya kalksam hayatımın geri kalanı onların borcunu ödeyerek geçer :D
   İşte o kitaplar:


Sanırım Müjde Ar'ın oynadığı film bu kitaptan uyarlama.




D&R'dan:

Yedinci ve en tesirli bıçak darbesi ensesine gelir boynu sağa doğru bükülmüştür. Dervişler yere kapanmasını bekleye dursun. Şems Hz. Peygamberin şu hadisini sesi boğuk mırıldanır: “Allah’a kavuşmayı isteyeni Allah da sever” Dervişlerden birisi sırtına tekmeyi vurur. Yüzüstü taş zemine kapanır, dudağı patlamış, dişleri zemine dökülmüştür Siyah feracesi kanlar içinde bordoya dönmüştür. Saçlarından tutarak kafasını kaldıran dervişin niyeti Şemsin başını gövdesinden ayırmaktır 
Baş derviş engeller. Bırakın son nefesini versin. Sonra da en yakın bir kuyuya atın. Kıyafetine sarp atın. 

Avluyu yıkayın. Sabah ile yola çıkarız. Şems hala son nefesini vermemiştir Sille taşının üzerindeki başını hafifçe göğe kaldırır ve: “Allah ne güzel sevgilidir. Rabbim sana aşığım. Ve bu canı sana hediye ediyorum.” Mevlana içeri girer, mendili koklar eli titreyerek açar. İçinden san kağıda yazılmış bir not çıkar: “Yemin ederim ki ölümümün gözlerinin önünde olmasını isterdim. Gör ki aşk için 
ölmek ne demekmiş.” Mevlana olduğu yere düşüp bayılmıştır.Geceden sonra doğan ve kalplerin çöllerini cennetlere çeviren bir gözyaşı bu. Çoraklaşmış ve çöle dönmüş kalpler; açın sadrınızı! Aşkın gözyaşları, serin serin, sağanak sağanak, üzerimize damlıyor; bakın gökyüzüne, nasılda aşk yağıyor..



İkinci Dünya Savaşı’nın ünlü isimlerinden İngiltere Başbakanı Churchill  anılarında der ki nbsp; “Eğer Hitler’in ‘Mein Kampf-Kavgam’ isimli kitabını ciddiye alarak okumuş olsaydık  İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasına engel olurduk…” 



''Epeydir yazmayan ayyaş bir şairle hayattan çoktan vazgeçtiği halde son noktayı koyamayan genç bir musahhihe, Diyarbakır'a yaptıkları tren yolculuğunda eşlik ediyoruz bu romanda. İstasyonları birbiri ardında geçerken Türkiye'nin yakın siyasi tarihi de yavaş yavaş seriliyor gözlerimizin önüne, hem de sesi bize genellikle ulaşmayan aktörlerin ağzından. Murat Uyurkulak bu ilk romanında çok güç bir işi başarıyor: acıklı olduğu kadar komik, eleştirel olduğu kadar yandaş, hüzünlü olduğu kadar ümitli olmayı.''
Kitabın tanıtımı bu,Metis'ten.



Farkında olmadan seçtim ama Irene bir Yahudi'ymiş ve kitap Nazi işgalinden bir gün önce başlıyormuş.

Hadi bana rast gele.



Ayrılık Sevdaya Dahil

Ayrılık Sevdaya Dahil

Acilmis sarmasik gulleri kokulariyla baygin 
En gorkemli saatinde yildiz alacasinin 
Gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader 
Uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin 
Ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari 
Mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan 
Onu cok ariyorum onu cok ariyorum 
Heryerimde vucudumun agir yanik sizilari 
Bir yerlere yildirim dusuyorum 
Ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan 
Ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu 
Gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus 
Tedirgin gulumser 
Cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili 
Hic bir ani tek basina yasayamazlar 
Her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili 
Telasli karanlikta yumusak yarasalar 
Gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu 
Yildizlar inanilmiyacak bir irilikte 
Yansimalar tutmus butun sahili 
Cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var 
Oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil 
Cunku ayriliklar da sevdaya dahil 
Cunku ayrilanlar hala sevgili 
Yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik 
Hava agir toprak agir yaprak agir 
Su tozlari yagiyor ustumuze 
Ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir 
Eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani 
Karanlik coktu denize 
Yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin 
Ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin 
Kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan 
Bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince 
Simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice 
Yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak 
Bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina 
Benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle 
Sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz 
Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz 
Hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi 
Tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi 
Hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek ASKIMIZ 

Favori Karakterlerim-Damon Salvatore

Söyleyeceğim ama bu konuda tamamen hormonlarım etkisinde olduğumu söylemem gerekiyor:
                                                                     Damon Salvatore.





Başka bir şans da bırakmıyor çoğu kadına zaten :) O yaramaz çocuk ifadesi,o yandan çarpık gülüşü,onun altındaki iyiliği,...Evet tam bir klişe ama ben de böyle klişelere bayılıyorum :)

Yep yep,canımsın İan Somerhalder.







                                                              Malum gülüş











The Vampire Diaries izlerken şu kıza kıl olduğum kadar kimseye kıl olmadım herhalde :D Gerçekten sevgili olmaları ise hiiiç değinmek istemediğim bir konu zira bundan,çok değil 2-3 yıl önce olsaydı paçoz sürtüüüük diye yıkardım buraları :D


Okuyamadım-Yıkıntı Çiçekleri

Dün gece bu kitabı okumaya çalıştım.Benim yetersizliğim mi yoksa kitapla ilgili bir sorun mu bilmiyorum ama ciddi anlamda kitaba dair hiçbir şey yok şu an bende.Gerçi biraz da uykum vardı;onun etkisi mi diyerek bugün bir daha el atmayı planlıyorum.Ama en başta rahatsız olduğum bir konu var ki o da şu;kitapta çok fazla mekan ismi geçiyor.Mesela yazar sinemaya gittiler demiyor da;Studio Cujas'a gittiler diyor,o neredeydi bu nerdeydi diye düşünürken kitaba konsantre olamadım.Mekanlar kitapta önemli bir yer tutuyor zaten,bahsettiği her mekanı en az 2 paragrafla uzuuun uzuuun anlatıyor.Yok yok benim çok kafam karıştı.Altı üstü 111 sayfa bakalım bugün halledebilecek miyim.Evi toplamam,bulaşık yıkamam falan gerekiyor zaten;malum yarın önemli bir misafirim var :D

20 Nisan 2013

Favori Karakterlerim

Ben buraya yazarken çok eğleniyorum biliyo musunuz?Hehe.Unutmazsam bu başlığı devam ettiririm.İlki Harry Potter'dan ev cini Dobby :)




Ne Demiş?

Pembe Şeker;

Mutlu olmaya çalışıyorum: "Yaptıklarımla, yapamayacaklarımla ve yapmayacaklarımla"...

demiş.Tüm kalbimizle katıldık.

Ben Kedileri Çok Severim

E yani artık bunalım bunalım takılmaktan sıkıldım.Reyhan pazartesi akşamı yemeğe geliyor.Kibarlığımla öldiriciiim :) Bir de İrem vardı ki muhabbetini yaptıkları konu da grup...Te Allahım neyse bak çirkinleşmiyorum;onun icabına tamamen onun tarzında baktım,şimdi yazdığı mesajları insanların görmesi korkusuyla götüm götüm yaşamakta.Ben dediiiim,beni bu noktaya getirmeyin dediiim,beni hanım kız çizgimden kaydırmayın dediiim,beni çirkefleştirmeyin dediiiim,...Dinlediler mi?Hayır.İyi o zaman,sonuçlarına katlanırlar.

Kapat konuyu kapat kapat kapat!(Evet anlayabileceğiniz gibi al bunu al al al repliğinden esinlendim biraz :))





Şimdiiii.Ben kedileri çok severim.Bi kere köpekler gibi ölesiye sadık değiller.Akıllılar yani anlatabiliyo muyum?Bakarsanız,ilgi gösterirseniz kalırlar,yoksa fiuvvvv!Öyle sürekli yalakalık da yapmazlar.Canları isterlerse sevdirirler kendilerini,canları istemezse giderler.Yalnız sezgileri çok kuvvetli ya;ne zaman üzgün süzgün depresyonda olsam Pamuk ve Yağmur (Arkadaşlarımın kedileri) hemen dibimde biterlerdi.Sarılıp ağlardım falan,yavrucaklar pati bile atmazdı yani o derece bi uysallık :D Pamuk yalnızca kızıştığı dönemlerde sorun yaşatırdı da Yağmur tanıştığımızda bebekti daha,tarafından tırmalanmışlığım çoktur :)

Bu arada Pamuk kızımız sonunda anne oldu,ben de büyük teyze oldum amanın amanın :) Gitsem de görsem diyorum,buraya iki saat mesafede bir yerde,uzak değil yani :) Yani İzmiir hesabıyla mesela,akşam vakti Buca'dan Alsancak'a gitmek gibi örneğin :)

Neyse ne diyordum?Ha evet kedileri çok severim.Öğrenci evinde yaşadığımdan,ailem uzakta olduğundan ve otobüsler kedileri uyuşturulması şartıyla kabul ettiğinden henüz bir kedi-sahibim olmadı ama yerleşik hayata geçişimin ilk anından  itibaren benim olacak bir tanesi :)

Adı da Gece olacak.Oya Baydar'ın Kedi Mektupları'nı okumanızı da bu vesileyle önereyim,patiler,bıyıklar,titreşimler uyuştuktan sonra neden çıksın ki kavgalar :)





19 Nisan 2013

Aynı Evde Doğal Olarak Ayrılamamak

  Barıştık.Yani beklenen oldu ama şu an sinirden uyuyamama halindeyim ve daha da önemlisi bunu çaktırmamak durumundayım.
  Şimdi şu yemek yerken arayıp bizimkinin onu bilmem nereye bırakmasını isteyen kız vardı ya.Hah işte onunla hala arkadaş olduğunu iddia ediyor ve fakat bunların biz ayrıldıktan sonra konuşmalarını okudum.Kız tavşan almış çok tatlıymış ay mutlaka görmesi gerekiyomuş.Bizimkinin yanıtları aynı muhteşem bak şimdi çıkıp gidecekmiş hem takılırlarmış güzel olurmuş.Ay yemin ederim daha fazlasına tahammül edemedim ve bakmadım yoksa kim bilir neler vardı.Tabi bunları okuduğumu bilmiyor.Biraz ağzını aradım,dertlleşmişlermişmişmiş.
  Sen beni salak mı sandın çocuğum!Ben ne yaptım peki?Tuttum kıza mesaj attım bizimkinin telefonundan.''Canım ben bıdıbıdı,Ferhat'la sorun yaşadığımız günlerde ona ok destek olmuşsun zaten ben de kaç zamandır seninle tanışmak istiyordum müsaitsen pazar akşamı yemeğe bekliyoruz seni :) '' gülüşe bak gülüşe.Onu hanım kız çizgimin altında ezim ezim ezmezsem bana da deli gemi demesinler.Sen kendini ne sanıyorsun kızım ya,deli dalgamda boğarım seni!
 
  Hayır bi de neden kızı suçluyorsam;yavşaklık sevgilimin kumaşında var,sanki bilmiyorum.Ama onun için daha çirkin planlarım var;okuyan olursa kendimden iyice kaçırmayayım diye saklıyorum :D Ulan öküz,ikinizin de burnundan getirmezsem bunu var ya.
  Bi de kızın sevgilisi var anasını satayım Hollanda'da mı ne.Uzak mesafe yaramamış galiba.
  Resmen sinirden saçmalıyorum şu an var ya.Adam da bütün gece öptü kokladı gitti uyudu sonra bakar mısın yüzsüzlüğe?Şeytan diyo git boğ yastıkla.

17 Nisan 2013

Ayrılık Sonrası Aynı Evde Yaşamak

Valla biraz tuhaf.Beni işkillendirecek,meraka düşürecek,kafamı yoracak ne varsa yapıyor.Misal:Bugün benim de işlerim vardı.Ne işin vardı lan göt?En fazla koca götlü Reyhan'ınla takılmışsındır.Ya beni kötü kötü konuşturuyor ya.
Sınavına çalışıyordu,yardım ettim.Yardımı teklif eden de bendim.Neden demeyin,şahsen ben kendime diyorum ama yanıt alabilmiş değilim.Yumuşuyor muyum ne?Aman ne bileyim amk,çok karışık ya.
Herkes düzelecek diye başımın etini yiyor ama bence ikimiz de bu durumdan memnunuz.Yani tabi 3 senelik birlikteliğin getirdiği bazı durumlar var ama ben yokken eve iki kız atıp bakar başının çaresine.Ne kadar çirkinleştim değil mi?E ne yapayım,hayat çok boktan.
Bugün Barış Manço Şarkıları konseri vardı.Çok güzeldi.Klarnet çalan çocuğu paket yapıp bana gönderin;onu pamuklara sarmalar sarar,ne sitem ne keder kalbini yorarım.Arada bana klarnet çalsın yeter.Bi de bi akademisyenin çocuğu Arkadaşım Eşek'i söyledi.Çok tatlıydı be.Hazır yapılmışı varsa bi tane de ondan istiyorum :D

16 Nisan 2013

Hayır İstemem Bir Başkasını,Yalnız da Ayağa Kalkabilirim

Ayrılık 2

Evdeyim.Bizim evimizde.Bizim.Ortada biz diye bir şey kalmadı oysa ki.Bu bloğa başlarken,bunları yazacağımı hiç düşünmemiştim.Ayrılığımı...Terk edişimi...Arka planda Cem Adrian var:Anlayamazsın,anlatamazsın,kelimeler yetmez bazen.Durduramazsın,durduramazsın,kayar gider ellerinden bir kalp,tutamazsın.

Ne yazacağımı bilmiyorum.Nasıl nefes alacağımı da bilmiyorum.Ben onsuz nasıl yaşanırdı çoktan unutmuştum.Onsuz bir hayat var mıydı gerçekten?Onsuz da devam ediyor muydu?Edebilir mi?Özenle giyinmek,makyaj denen maskenin arkasında olmak uykusuzluğumu,ağlamaktan şişmiş gözlerimi,onsuzluğumu gizleyebilecek mi?Büyümek kayıpların üstünde yükselmekse neden büyüyoruz ki?Yok mudur bunu durdurmanın bir yolu?

Nefes alamıyorum.Okula gitmem gerekiyor ve ben beş dakika aralıklarla ağlarken onca saati nasıl geçireceğim bilmiyorum.Eve gelemem.Onu göremem.Dayanamam.Kendime nasıl hakim olacağım ben?Ama bu kez oynamayacağım,hayır.Daha önce hem ona,hem diğerlerine karşı oynadım hep.Umrumda değilmiş gibi yaptım,üzülmüyormuşum gibi,kalbim ezilmiyormuş gibi,gerçekten gülüyormuşum gibi.Bu kez oyun sadece ona karşı.Çünkü hep onun kollarında son buldu o yapmacık umursamazlık.Bu kez insanlara dökeceğim hüznümü,tutmayacağım içimde.Ancak böyle onun karşısında güçlü durabilirim.Ah,içimdeki bu umudu nereye saklayacağım peki?Yine gelsin,saçlarımı okşasın,koklasın,öpsün,ellerimi tutsun,sımsıkı sarılsın,öyle uyusun isteklerimi nerede,kimde bırakacağım?Hadi yine bir sevgilim olacak diyelim;babam,abim,dostum kim olacak?Kim tamamlayabilir ki beni onun gibi?

Ah çocuk.SEN BİZE NE YAPTIN?

15 Nisan 2013

Ayrılık

  Beraber yaşadığımız evi terk ettim.Buradan ayrılacağım diyerek çıktım ama annesi beraber yaşamamıza itiraz ettiğinde,ne olursa olsun sorun çıkarmayacağıma dair söz vermiştim,o yüzden tükürdüğümü yalayıp geri döneceğim.Arkadaşımın ev arkadaşının odasındayım şimdi.Eve doğru düzgün uğramadığı için,yatağında.Oda buz gibi,benim içimse daha da soğuk.
  Geçen yaz tercih döneminde ayrıydık.Ona gel beraber gidelim demedim,aynı evde yaşayalım da demedim.Tek hatam,o bunları önerdiğinde kabul etmekti.Böyle mi olmalıydı,bunun için miydi yani?Ben ailemi bunun için mi kandırdım,bana öfkelenip sandalyeyi parçalasın,Allah belanı versin diye bas bas bağırması için mi?
  Hani her şeyde bir hayır vardı?Aynı şehirde olma ihtimalimiz çok düşüktü ve ikimiz de burayı kazandığımızda hayır var sanmıştım.Ama yok,sadece BOK VARMIŞ.Her şey ben daha çok acı çekeyim diyeymiş.Daha çok şey yaşayalım,benim için unutmak ekstradan 1 seneyi de kapsasın diyeymiş.
  Ağlamaktan gözlerim acıyor artık.Uyuyamıyorum.Uyuyamayacağım da galiba gecenin devamında da.Ne halt edeceğime karar vermem gerekiyor zaten.Şey diye düşünüyorum:Zaten bir buçuk ay sonra okul kapanacak.O zamana kadar evi otel gibi kullanırım.Okulun kütüphanesindeki çalışma salonu 7/24 açık.Hem boka batırdığım dersleri de toparlama fırsatım olur.
  Ama bunları düşündükçe daha kötü oluyorum.Allahım onca emek,onca çaba bunun için miydi?Katlandığım onca saçmalığa,içime attığım onlarca olaya rağmen nasıl bu hale geldik?3 yıl oldu birlikteyiz,bize ne oldu?Tanrım,bunu hak edecek ne yaptım?Onu çok sevmekten başka ne yaptım?Neden ilişkim onu bu kadar çok severken bitmek zorunda?NEDEN!


bitti...

14 Nisan 2013

Okudum

Zaten kitaplarıma dair iki ayrı defter tuttuğum ve defterle kalemden oluşan günlüğüme :) yorumlarımı yazdığım için kitaplar hakkında bi şey yazmıyorum ama en azından hangilerini okudum söyleyeyim dedim.Maksat yazmak olsun yani :)

Prosper Merimee-Carmen



Ayla Kutlu-Cadı Ağacı



Peyami Safa-Sözde Kızlar



Pınar Kür-Küçük Oyuncu



Marc Levy-Sizi Tekrar Görmek



Kitapçı Dergisi

Şimdi ben minicik küçücük bir şehirde yaşadığımdan,dergi burada yoktu.Daha önce hiç okumadım ama tercihlerine güvendiğim bir kaç arkadaşımın okuduğunu biliyordum.Adıyla beni baştan cezbetmişti de zaten;kitap deyin,Çin'de de olsa gider bulurum :) Hemen derginin Facebook sayfasına mesaj attım.Yayın yönetmeni yanıtladı :) Veeee sadece benim için her ay buraya 1 adet gönderecekler.Bu kadar ilgi olmalarına şaşırdım,bir kişi deyip görmezden gelmedikleri için çok mutlu oldum.Yarın elimde olacak,çok mutluyum çoook!

Hastayım hasta ama bir çorba yapanım yok :(

Hastayım,tir tir titriyorum.Tam bahar geldi,en şifayı kaptım,oldu mu şimdi hıı oldu mu?

Dünkü doğum günü muhabbeti pek güzel geçti.3 çift ve bir solo takılan arkadaşımız olarak muhabbetin,şarkının,türkünün dibine vurduk.

Çok sevgili Avrupalı kankam hediyelerin dibine vurdu.Kardeşi annesine,babasına,arkadaşlarına,öğretmenlerine bissürü bissürü mektup yazdırmış bence en anlamlı hediye oydu.Salya sümük moda girdi zaten,kocaman kocaman kanlı yaşlı gözleriyle bütün fotoğraflarda acayip çıkmayı da başardı böylece :D

Beraber dolaşırken gördüğümüz ahşap kapaklı,sayfaları sarı saman kağıdından bir defter görüp çok beğenmişti.Ben de onu aldım.Sevgilisi Türkiye'nin kuzey ucunda ve biz de güney ucunda olduğumuzdan,ayrı oldukları sürede günlükler tutup buluştuklarında birbirlerine veriyorlar.Onun için kullanacak defterini muhtemelen.

Ama yani olan da bana oldu :D Alkolün etkisiyle başlayan baş ağrım hala geçmedi.Bir de evimin direği gözümün bebeği ve bu aralar son derece gergin olduğumuz öküzümden kaptım şifayı.Burun tıkalı,hava ışıl ışıl pırıl pırılken ben donuyorum!Ve tabi ki adam yine evde yok,bilmem nerde kamp varmış oraya gitti.O motorun tepesinde bi türlü iyileşemiyor doğal olarak.Beni de hasta ediyor sürekli(gerçek anlamda :P :)

Evde de yapılacak yığınla iş var.Dünün dağınıklığı,bulaşıkları olduğu gibi duruyor.Dolabı temizlemem,yerde anlamsızca oraya buraya dağıtılmış kitaplarımı düzenlemem ve uzuuun bir ödevi bitirmem gerekiyor ama sanırım hepsi kalacak.Duşa girecek takati bulursam şükredeceğim halime.


Putin&Putout



Hollanda’da bir LGBT örgütü, Rusya’nın

 “eşcinsellik propagandası”nı yasaklayan

 yasasına karşı bir kampanya başlattı. “Putin

A Rainbow” adlı kampanyada COC Nederland,

 Rusya Devlet Başkanı Putin’in gökkuşaklarıyla

 süslü resimleriyle yasayı protesto ediyor.

13 Nisan 2013

Doğum günü&Biten Vizeler&Bitmeyen Oyunlar:Şişe Çevirmece


Şu an tam böyle görünüyorum.Niye?Çünkü bir vize haftasının daha sonuna gelmiş bulunuyoruz.Ben mi sınava girdiiim yoksa onlar mı bana girdi tartışmaya açık bir konu tabi.İlk sonuç açıklandı,95.Ama bi sorun ben denen hala bana girenlerden bahsediyorum?Çünküm bu sadece ve sadece başlangıç seviye İngilizce'nin notu.Ühüüü asıl bombalar daha patlamadı.Şimdi ise bu hallerdeyim:

Dün yazmayı bırakıp evi toparlamam gerekti de.İnsanın kankisinin doğum günü olması çok zor kardeşim.Doğum günüsüz arkadaş istiyorum!
Dün bizde oturduk,sohbet muhabbet,şişe çevirmece.Ayıptır söylemesi çok elit bi lise hayatım vardı da bu oyunlar hep içimde kalmıştı işte.Tabi oyun nasıl bitti?Bizim,benim evin öküzüyle kavga etmemle bitti.Hemen anlatıyorum:Efenim münasebetsiz kızın teki mesaj attı mesaja yanıt verilmeyince aradı bunu cınıııım dışarda mısın beni bilmem nereye bırakır mısın diye.Zaten kılım,bi kere fakültelerine gittim bunların,selamlaşmadılar bile.Hayırdır dedim,o kadar samimi değiliz dedi.Hani samimi değildiniz amk selamlaşmadığın insan seni bunun için arayacak cesareti nerden buluyor?Neyse bi şekilde kapandı konu ama soğuğuz hala.Dedim sen beni unut,doğru düzgün davranmayı öğrenene kadar.Tabi bu halim ne kadar devam eder bilinmez zira öpüp koklayıp yanaklarını mıncırasım var çok fena be. :(

Neyse kankaciğmin doğum günüsü bugün.Akşama bizim bahçede mangal partisi üzerine pastalar,mumlar falan bi şeyler planlıyoruz bakalım.Sevdiceği de tee İstanbullardan geldiği için çok memnun bizim Avrupalı.Ay bu Avrupalı muhabbeti de ayrı olay.Şimdi benim malum kıl hocamın dersinde tanışma faslında,kızcağız Bahçelievler'de mi ne oturduğundan ve çoğu kişinin ordan haberi olmadığını düşündüğünden Avrupa yakasında diye söz başladı,yerini tarif edecekti.Bizim malum hoca da atlad hemen oooo Avrupalıyım diyo yani kız beğenmiyo buraları diye.Bizimkinin adı da Avrupalı kaldı tabi,ota boka hepimiz atlıyoruz ooo kız Avrupalı tabi beğenmiyo buraları diye.Yalnız hatun köken olarak Sivaslı o da ayrı muhabbet :D
Kankaciğim sen bunu göremeyecek olsan da çok hepi börtdey canım benim yerim lan senin koca gözlerini :)




11 Nisan 2013

Aşk ölmez,ayrımcılık öldürür!


Kadınlara Porno :)

Ne yazık ki nerden bulduğumu hatırlamıyorum :/











Kendi Kendime Konuşmaktan Sıkıldım&Masallar-Gerçekler



Kendi kendime konuşmaktan sıkıldım.Burada öyle.Ne yazık ki sevgilimle de öyle.Artık kahkahalar atarak saatlerce konuşmak devri de bitmiş vaziyette.Sıkıldık mı ne?Ben sıkıldım şahsen.Ondan değil,sorumluluklardan.Yemek yap,bulaşık yıka,evi temizle,bunlar sadece senin görevinmiş gibi yapılmayınca azar işit...Nasıl yani ya NASIL?Daha öğrenci evinin sorumluluğunu taşıyamayan adama dair ne diye hayal kuruyorum ki ben?
Hayat niye bu kadar zor?Neden sonsuza dek mutlu yaşayamıyoruz bi türlü?Evet kurbağa öpmüyoruz,saçlarımızı uzatıp kuleye almıyoruz kimseyi.Kimse bizi öperek yüzyıllık uykumuzdan da uyandırmıyor ama.Tek bir öpücükle diriltmiyor yeniden.Yani bence gayet eşit durumdaydık masallarla.
O masalları yazanlara öpücükler.Dinlediğim zamana yazık etmişim zamanında.Sonsuza dek mutlu olmak diye bir şey yokmuş.21. yüzyıl kadınının tek yapabileceği defalarca kırılan kalbini en sonunda rafa kaldırıp,kariyer manyağı olmak galiba.Sonrası malum;yalnız,huysuz,bir sürü kedisiyle yaşayan yaşlı teyze...

9 Nisan 2013

Sessiz Oda

http://www.idefix.com/kitap/sessiz-oda-lori-schiller/tanim.asp?sid=BHRBLS67NO7OE66C3REB

Bu kitabın İDEFİXteki tanıtımı.Ben adını Kitap Eylemcisi'nin bloğunda gördüm.

Şimdi problemim şu: Söz konusu şizofreni.Ve benim babam şizofren.Paranoid Şizofreni.

Bu yüzden kitabı okumaktan korkuyorum biraz.

Okuyan varsa beni aydınlatabilir mi bu konuda;sizce fazla mı etkiler okumam?

Bebeğin Anne Karnında bikbikbik

Yahu bebeğin anne karnında gelişimini ben bileceksem,ay ay kaç cm kaç gr hepsini ezberleyeceksem hemşireler,kadın doğumcular niye var babasını satayım!Bebeğin 5.ayda koku ve tat duyularının gelişmesiyle benim alanımın ne ilgisi var?
Hocasından bahsetmiştim,adamdan nefret ediyorum zaten.Ders ayrı zor sonracııma baba gibi 5 kredi girdi mi girer yani.Ve 2 buçuk saat sonra sınavı var patlama noktasındayım yeminlen elim ayağım titriyo içimde örümcekler dolaşıyo.Bak kelebekler falan değil ha bildiğin örümcek.Tiksinç!Bari örümcek kadın olup hocayı ağlarımda boğsam da rahata huzura ersem.Aman ne diyorum ben ya ne saçmalıyorum?Yok arkadaş çocuk falan doğurmiyciim.Hayattan soğudum hah.

8 Nisan 2013

Attila İlhan

Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır 
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım 
Bu gece dağ başları kadar yalnızım 

Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından 
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü 
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim 
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan 
Nerdesin? 

Ne Okuyorum?


Bu aralar bunu okuyorum.Efenim ben genel olarak çok kitap okurum zaten ama sınav dönemlerinde daha bi çok okurum.Hani klasik öğrenci psikolojisiyle her öğrenci sınav dönemi süper aşçı,süper temizlikçi kesilir ya.Ben de okuyuculuktan süper okuyuculuğa terfi ediyorum :D 
Lisans öğrencileri her seferde 5 kitap alabiliyor kütüphaneden,15 gün okuma süresi var.İşte ben de öyle 15 günde 5 kitap standardında götürüyorum işi.
Kitaba dair yorumlarımı sonraya saklıyorum zira yarın bu dönemki tek alan dersimin,aynı zamanda 5 kredilik o dersimin sınavı var!
Ama Carmen'i ayrı bir severim,yanılmıyorsam ikinci kez okuyorum.Bu arada çingeneleri de çok severim,dünyaya bir kez daha gelecek olsam çingene doğmak isterdim.Bi de benim insanın görünce bile içini açan,her daim neşeli,ultra güleryüzlü bir arkadaşım vardı,Carmen'di o benim için,hala da öyle kayıtlıdır telefonumda.Ben kim peki?Memnun oldum ben de Rahibe Teresa'ydım o vakit,ilişkisel sebeplerden ötürü :D 
Biz bununla,yani malum Carmencita'mla soyunma odasında mezdeke açar oynardık falan.Ah ne güzel günlerdi.
Çok özledim onu çok,umarım iyisindir Carmen'im.
NOT:O bu boktan eğitim sisteminin vurduklarından,neşesini çaldılar,piano çalmayı bıraktı,resmi bıraktı,fotoğraf çekmeyi bıraktı,sosyal medyadan sildi kendini,telefon bile kullanmıyor.Bu yıl tekrar hazırlanıyor sınava,umarım bu kez istediği olur...

Sami


7 Nisan 2013

Günler

Dün gece Lise Defteri'ni izledim.O dönem tuttuğum günlüğün başında dizinin jeneriğindeki sözler vardı hatırlıyorum:Gençtiler,hırslıydılar,arzuluydular...


Tabi o ergenlikle o dizide aşklarım da vardı :D Bakınız:Sarp Levendoğlu





Dağınık salaş hallerine öldüğüm ya :D Bi de o kabız pantolonları giymese daha çok mutlu olabilirdim ama sırf o yüzden (Bir de Emret Komutanım'daki inek yalamış gibi görünen saçları yüzünden) Sarp'ı çocukluk aşkım olarak kalbime gömmüş bulunuyorum :)

Bir de bakınız:Mehmet Can Mincinozlu




 Tabi o zamanlar en asi zamanlarım :P Siyahtan başka renk giymiyorum,saçımın bir tarafında kırmızı diğer tarafında mavi bir tutam var elim kolum siyah deri takılarla dolu filan :D E o dolayısıyla o hali bana fazlasıyla hitap ediyordu :D 


Gerçi hala beğenirim McM'yi;aramızda altı üstü 10 yaş olduğuna göre şansım var demektir değil mi :D 

Gelirsek bugüne...
Efenim mutfağım tam olarak şu halde:


Ütü filan hariç tabi,hiç vaktim yok onunla uğraşmaya.İç çamaşırlarını bile ütüleyip giyecek kadar takıntılı bir insana dönüşmeme de vakit var :D Neyse bulaşıklar öyle birikmiş ki resmen mola vere vere yıkıyorum.Malum vize haftası,hafta içi mümkün değil bunlarla uğraşmam.
Gidip devamını yıkayayım bari :/





6 Nisan 2013

O zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz

Hayat zorlaştı.
Çıkmaz sokaklarda soluksuz kaldım.
Kırıldı camdan kalp.
Dönüp,yalnızlığa kilitlendim.
O zaman:


O zaman şarkı söylemek lazım-