6 Nisan 2013

Yazmak

Ben eskiden yani bundan 3 sene önceye kadar ne çok yazardım...Şiirle pek aram yoktur ama öyküler,mektuplar..
O zaman yazmak bir külfet gibi gelirdi çünkü karakterler,olaylar beynime hücum eder;yazmadan rahat bırakmazlardı beni.Öyle ara vere vere de yazmadım;eğer bir öykünün,bir mektubun ilk cümlesini yazmışsam,nerede ve ne yapıyor olursam olayım,bitene kadar dünyayla bağlantımı koparır;son noktayı koymadan hayata dönemezdim.

Şimdi anlıyorum o zamanın değerini.Çünkü şimdi,anlamsız bir kaç cümleden başka bir şey dökülmüyor kalemimden.Çünkü ben kelimelere ihanet ettim,geçici bir mutluluğu onlara tercih ettim.Bedelini ödüyorum sadece.

Ama çok ağır olmadı mı bu bedel?Artık hayatımda tek bir pürüz olmasa bile,içimin ağırlığı beni öldürüyor.İçime sığmıyor kelimeler ama ben onları kağıda dökemiyorum.Yok edemiyorum da.Kalemim suskun.

Hayır bu klavyeyle yaptığımı yazmaktan saymıyorum.Zaten burada da henüz kendimi ifade edebildiğimi düşünmüyorum.Bekliyorum..Belki zamanla yine barışırız.Belki yeniden açabilirim içimi buraya,kağıda ya da.

Deneyeceğimi yazmak istemiştim sadece.Belki minicik bir öykü,belki bir kaç dizelik bir şiir.Ama deneyeceğim...

Yazmadan yaşayamam ben.

Fotoğraf:Elif Şafak(Mehmet Turgut)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder